Tepemizde “nükleer füzeler” mi uçuşacak? Savaş hem güneyde hem kuzeyde bölgeselleşiyor!

Inhalt

ABD Başkanı Biden, görevi Trump’a devretmeden hemen önce

, “çok tehlikeli” bir adım

attı. Ukrayna’ya verdikleri uzun menzilli

balistik füzelerin Rusya ana karasına karşı kullanımı

nı onayladı. Aynı onayı

ve

da verdiğini hatırlatalım.

Bu durum,

Rusya-Ukrayna doğrudan savaşını yani Rusya-İngiltere dolaylı savaşını bambaşka bir boyuta taşıdı

. Bu onaydan sonra Ukrayna değil,

ABD ve Avrupa Rusya ile bizzat savaşa girmiş oldu.

Sadece Ukrayna değil,

Romanya, Polonya, Belarus

savaş alanı oldu. Bir sonraki adımda;

Rusya, İngiltere, Avrupa başkentleri savaşa dahil olabilir mi?

Soru şimdi bu.

ARTIK UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI DEĞİL, ABD/İNGİLTERE-RUSYA SAVAŞIDIR BU..

Ukrayna üç yüz kilometre ve daha uzun menzilli füzeleri

kadar atabilecek, Rusya şehirlerini, askeri tesislerini hatta sivil unsurlarını rahatlıkla vurabilecek.

Mesela

füzeler düşebilecek.

Savaşın sınır çizgisi tamamen ortadan kalkmış olacak.

Aslında

Ukrayna değil, ABD ve Avrupa Rus şehirlerini, askeri tesislerini, altyapısını vuracak.

Bu onay ile ABD ve Avrupa doğrudan

savaşa girmiş, savaşı bölgeselleştirmiş

oldu. Ve Biden, ABD’yi böyle bir yola sokarak

devasa bir savaşı yeni Başkan Trump’ın kucağına bırakmış oldu.

“BALİSTİK FÜZELERE NÜKLEER FÜZELERLE CEVAP VERECEĞİZ..”

İşin vahametini ABD’nin ve Avrupa’nın füze onayından çok

na bakarak anlayabiliriz. ABD onayından hemen sonra, önceki gün Ukrayna’nın bu füzeleri

nı da not edelim. Devamı gelecektir.

Moskova, bu tür füzelere

nükleer silahla karşılık vereceğini

açıkladı. Anlaşılıyor ki Rusya, ABD onayını sadece

“Ukrayna ölçekli” bir saldırı olarak okumuyor. Böyle bir durumu NATO ülkelerinin Rusya’ya saldırısı

olarak okuyor.

Rusya’nın ilk adımı, balistik füzelerle saldırıya karşı nükleer silah kullanımını ve

nükleer stratejisini güncellemek

oldu. Tehlikenin niteliği ve büyüklüğü buradan rahatlıkla ölçülebilir.

MOSKOVA BLÖF MÜ YAPIYOR? TEHDİT GELİYORSA SAVUNMA DEĞİL, SALDIRI YAPACAKSIN!

Peki bu sadece

mü? Rusya, elinde bir şey kalmadığı için,

Batı’nın topyekûn saldırı ihtimalini gördüğü için

böyle blöfle kendine yönelik saldırıları önlemeyi mi amaçlıyor?

Çünkü Rusya,

Putin dönemi boyunca bu blöfü hep uyguladı,

bu stratejiyi

biçimde kullandı. Tehditlere karşı savunma d

kullandı. Suriye’deki varlığı, Afrika’daki varlığı, Ukrayna’ya yönelik işgali bu “önleyici saldırı” ve

“tehdide tehditle cevap verme”

prensiplerine göre şekillendi.

BATI’NIN TEMEL HEDEFİ RUSYA KAYNAKLARINI YAĞMALAMAK!

Çünkü Moskova, ABD ve Avrupa’nın er ya da geç, Rusya’yı

“ikinci parçalanma” dönemi

ne sokacağını biliyor. Sovyetler’in dağılışı sadece

ilk parçalanma dönemiydi.

İkinci aşamaya geçilecek ve

. Putin dönemi başlamasaydı, bu plan çok daha erken uygulanacaktı.

Batı için işin

“harita”dan da önemli bir tarafı

var: Dünyanın kaynaklarından hızla uzaklaştırılan

ABD ve Avrupa; ekonomisi ve savunmasıyla

hatta küresel hakimiyet planlarıyla bağlantılı biçimde,

Rusya’nın devasa kaynaklarına ulaşmayı nihai amaç olarak görüyor.

PUTİN NASIL BİR NÜKLEER TEHDİT DİLİ KULLANIYOR?

Putin’in yeni nükleer stratejisinde ne var? Maddelere çok iyi bakmamız lazım.

Nükleer silahlar, ülkenin egemenliğini korumak için başvurulacak

dir. Nükleer silahların depolanması ve kullanımına ilişkin müttefik devletler ve askeri ittifaklar kategorisi genişletildi.

-

Nükleer silahı olmayan bir devlet Rusya’ya saldırırsa, nükleer bir ülkenin bu saldırıya katılımının tespiti halinde Rusya bunu ortak saldırı olarak kabul edecek.

(Burada Ukrayna kastediliyor. Ayrıca; NATO ülkesi olup da nükleer silahı olmayan ülkeler de kastediliyor.

. Rusya’ya saldırmasa bile, saldıran ittifakta yer aldığı için hedef olabilecek.)

-

yönelik konvansiyonel silahlarla kritik bir tehdit oluşması halinde Rusya’nın nükleer yanıtı mümkün olacak.

Oldukça sert adımlar bunlar. Ama unutmayalım ki,

bu tehlikeyi ABD, uzun menzilli füzelere onay vererek başlattı. Belki de Rusya’yı böyle bir atmosfere sokmak

özellikle planlandı.

ABD’NiN TERÖRLE STRATEJİK ORTAKLIĞI, PUTİN’İN NÜKLEER TEHDİT GEREKÇELERİ.. HERKES DÜNYANIN EZBERİNİ BOZUYOR!

Şu anki durum

“İkinci Soğuk Savaş” denklemi değil. Sıcak savaşın bütün adımları

gözümüzün önünde atılıyor. Soğuk Savaş bir küresel

güç denklemine dayanıyordu. Diplomasinin derinlikleri uzun koridorları

vardı.

Bunlar artık yok.

Ulusları, devletleri, rejimleri sınırlayacak, ortak alanlar inşa edecek hiçbir ulus üstü kurumun anlamı kalmadı.

Ülkeler kendi siyasi genetiklerine göre

almaya başladı. Bunu sınırlayacak, ortaklıklar üzerinden dengeleyecek

hiçbir mekanizma artık yok.

Belki de Rusya’nın “nükleer güncellemesi”,

“balistik füzelere karşı nükleer silah”

kullanımını öne alan

ilk kararlı hareket olarak tarihe geçecek.

Tıpkı; ABD’nin müttefiklerine karşı (Türkiye) terör örgütlerini stratejik ortak ilan etmesinin yol açtığı gibi.

Bu; küresel teamülleri yok eden, ortaklıkları yok eden ilk şoktu. İkinci şok Rusya’dan geldi.

İNSANLIK SERSEMLETİLDİ, VAHAMETİ ALGILAMIYOR..

Dünya kamuoyu öyle körleştirildi

ki; yaklaşan fırtınayı algılamaktan çok uzak. Tehlikeli sözleri, tehlikeli adımları algılayabilecek durumda bile değil.

Bu bilinçli yapılan

bir zihinsel felç halidir. Başka önceliklerle sersemletilen insanlık, Gazze’de açık soykırım

karşısında nasıl çaresiz kaldıysa, yeni büyük tehlike karşısında da öyle bir felç hali yaşayacaktır.

Ama bir oyun değil! Bu bir tatbikat ya da askeri

simülasyon değil. Bir sabah dünya neye uyanacak

kimsenin kestirebildiğini sanmıyorum.

PEKİ TÜRKİYE NE YAPACAK? SAVAŞ HEM GÜNEYDE HEM KUZEYDE BÖLGESELLEŞTİ!

Şu anki durum tam da şudur:

İsrail (Tabii ki ABD) Ortadoğu’da, güneyimizde savaşı bölgeselleştirirken

, yeni füze kararı ve nükleer tehditlerle

savaş kuzeyimizde, Karadeniz çevresinde de bölgeselleşiyor.

ABD, İngiltere ve Fransa bu kararlarıyla

Karadeniz Savaşı’nı başlatmıştır.

Devam ederse, durdurulamazsa,

ne Karadeniz kalır ne Baltık Denizi.

Ne Doğu Avrupa kalır ne Balkanlar.

SAVUNMADA KALMAK İNTİHARDIR!

Karadeniz’de

nükleer füzeler tepemizde uçuşurken

, Türkiye olarak biz ne yapacağız? ABD ile Rusya ile nasıl bir denge kuracağız? Hem güney sınırlarımıza yönelen tehlike ile hem kuzeyimizde başlatılan füzeler savaşı ile nasıl mücadele edeceğiz.

Ama asla savunmada kalarak değil. Çünkü savunmada kalmak intihardır.

Zusammenfassen
ABD Başkanı Biden, Ukrayna'ya uzun menzilli balistik füzelerin Rusya'ya karşı kullanılmasına onay vererek, savaşın boyutunu değiştirdi. Bu durum, ABD ve Avrupa'nın doğrudan savaşa girmesi anlamına geliyor. Rusya, bu onayı NATO ülkelerinin saldırısı olarak değerlendirip nükleer silah kullanma stratejisini güncelledi. Batı'nın hedefi, Rusya'nın kaynaklarını ele geçirmek. Putin, nükleer tehdit dilini sertleştirerek, konvansiyonel saldırılara karşı nükleer yanıt verme hakkını saklı tutuyor. Dünya, yaklaşan tehlikeleri algılayamaz hale geldi ve bu durum, uluslararası ilişkilerdeki dengeleri sarsıyor.